Türkiye’yi kur mu yavaşlatıyor?

Türkiye’yi kur mu yavaşlatıyor?

Tevfik Güngör Uras da geçen hafta Dünya Gazetesi’ndeki köşesinde bu konuyu ele aldı:

Dünya Gazetesi 10 Eylül 2009 (http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=18&id=60366):

Son 3 aylık dönemde beklenen düzelme olmayacak gibi

Tevfik GÜNGÖR / OLAYLARIN İÇİNDEN

Krizi değerlendiren iyimser iktisatçılar 2009 yılının son 3 aylık döneminde düzelmenin başlayacağını tahmin ediyorlardı.

Düzelme üretim artışının gerçekleşmesi, işten çıkarmaların sona ermesi ve yeni işe almaların başlaması olarak anlatılıyordu.
Birinci 3 aylık dönemden sonra sanayi üretim istatistiklerinde görülen aylık artışlar ve de istihdam rakamlarında kötüye gidişin durması ümitleri artırdı.

Fakat geçen gün açıklanan temmuz ayı sanayi üretim endeksi iyimserlerin moralini bozdu.

Çünkü hazirandan sonra sanayi üretimindeki artış yavaşlamıştı.

Ağustos ayı Ramazan’a rastladı. Ramazan’da da üretimin pek iyi gitmediği tahmin ediliyor.

Bu durumda üretim artışının eylülde birden bire başlaması çok zor olacak.

DÜNYA’da 31 Ağustos’ta Murat Yülek bir tablo yayınladı. Bu tabloda seçilmiş ülkelerdeki büyüme performansı veriliyordu.

Krizden etkilenen ülkeler arasında en kötü durumda, üretimi en fazla düşen ülke Türkiye…

Neden Türkiye, dünyada krizden en fazla etkilenen ülke durumunda?

Başka ülkelerde bankalar ve şirketler battığı halde ekonomi Türkiye’den daha az küçük mü. Basit anlatımıyla üretim Türkiye’deki kadar gerilememiş. Türkiye’de üretim neden bu kadar büyük ölçüde geriledi? Ve neden bir türlü harekete geçmiyor?

Murat Yülek soruyor: Bu kadar küçülen bir ekonomide ithalatın gerilemesi, döviz fazlası verilmesi beklenir. Halbuki Türkiye’de ilk yarıda 5 milyar doları aşan bir cari açık ortaya çıktı.

Murat Yülek soruyor: İç talep daralmayı sürdürürken, ithalat nasıl artıyor?

Bütün düğüm acaba döviz fiyatının ucuzluğunda mı? Türkiye bu krizde kendi üretemezken, başka ülkelerin üretimlerinin artması için dışarıya döviz göndermeyi sürdürüyor mu?

Bugün yılın ilk yarısında ekonominin durumunu ortaya koyacak milli gelir rakamları açıklanacak. Gene önemli ölçüde küçülme göreceğiz.

Bütün bunlar reel olarak da moral olarak da geleceğe ait bekleyişleri olumsuz etkiliyor.

İşin ilginç yanı hükümetin bu göstergeleri değerlendirmemesi ve ekonominin kendi kendine düzelmesini beklemesi.

Görülüyor ki, Türk ekonomisinin sorunu diğer ülke ekonomilerinkinden oldukça farklı. Bu farkı iyi teşhis, ekonomiyi harekete geçirmek mümkün olamayacak. Çok daha önemlisi, ekonomi kendi kendine düzelemeyecek. Hükümetin doğru ve etkili politikalar uygulaması gerekiyor.