Archive January 19, 2015

Japonya’ya ne satalım?

Japonya sokakta veya işte nazik olmayan bir insanı bulabilmenizin oldukça zor olduğu bir ülkedir. Metro veya otobüste cep telefonuyla konuşurken cümle aleme yayın yapan insanları bile göremezsiniz. Sanayi, Ar-Ge, teknoloji ülkesidir Japonya. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri gibi göç almadığı için en basit işleri de görenler de yine Japonlardır Japonya’da.

Dünyanın en az kamu kesimi personeline sahip ülkelerindendir Japonya. Amerika’da toplam iş gücünün yüzde 15’i, Fransa’da ise yüzde 24’ü kamu kesiminde çalışırken Japonya’da bu rakam yüzde 7’nin altındadır. (Türkiye’de yüzde 12 civarında; ancak Türkiye’de toplam işgücünün toplam nüfusa oranı düşük olduğu için Türkiye de memur sayısının nispeten düşük olduğu OECD ülkelerindendir). Yine de, kendileri şikayet etse de kamu kesimi işlerini oldukça iyi görür. Read More

“ARGE Paketi açıklandı: Şimdi sıra özel sektörde”

Murat Yülek,18.01.2016, Dünya

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 64. Hükümet Eylem Planı kapsamında, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın diğer kuruluşlarla katılımlı çalışmaları sonucunda ortaya çıkartılan yeni ARGE paketini geçen hafta TÜBİTAK binasında kamuoyuna açıkladı. Şimdi sıra özel sektörde.

Türkiye’de ARGE harcamalarının GSYH’ya oranı 2002 yılında yüzde 0,49 iken 2014 yılında yüzde 1,02’ye çıktı. Yani ilk defa yüzde 1 seviyesini geçti. Tam zamanlı araştırmacı sayısı ise ay dönemde 28.964’den 115.444’e yükseldi. 2023 hedefleri ARGE harcamalarının GSYH’nın yüzde 3’üne, tam zamanlı araştırmacı sayısının da 300.000’e çıkmasını öngörüyor. Yine, 2023 hedefleri, özel sektörün toplam ARGE harcamalarının yüzde 67’sini gerçekleştirmesini öngörüyor. GSYH 2023 yılı için hedeflenen rakamların çok altında, 1 trilyon dolarda bile kalsa, bunun için özel sektörün ARGE harcamalarını 3,5 milyar dolardan 15 milyar dolara çıkartması gerekiyor.

Read More

Raylı sistemlerde kamu satın alım politikaları koordine edilmiyor

Türkiye 1940’ların sonu ve 1950’lerde Marshall yardımlarıyla birlikte kara ulaşımında raylı sistemler yerine karayolu araçlarına yöneldi (Marshall yardımıyla 1940’ların sonunda hazırlanagelen sanayi planı da rafa kaldırılmıştı. 1950’lerde de bu durum devam etti). Bunun halkın yaşamına etkileri büyük oldu. Nüfus arttıkça ulaşım talebi büyüdü. Türkiye, bu politikalarla şehirlerarası yolculukta otobüs, şehir içi ulaşımda otobüs, minibüs, dolmuşlar ülkesi oldu. Zamanla gelirin artmasıyla otomobil sayısı da arttı. Read More