Murat Yülek, 06.07.2015, Dünya

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Fransa’da devlet tarafından ve devlet destekli dev şirketler kurulmuştu. Bugün ismini yakından tanıdığınız bir çok dev şirket o dönemde ‘büyük projeler’ adı altında başlatılmıştı. Bu projelerle, ‘geleceğin sanayileri’ kurulacaktı. Bu tip şirketlere sonradan ‘national champions’ / ‘milli şampiyonlar’ adı verildi. Biz de bunlara ‘devlet destekli şirketler’ adını veriyoruz.

Fransa’da bu ‘geleceğin sanayilerini’ kurma dönemine ‘Yüksek Teknoloji Kolbertizmi’ adı da verildi. Zira, Jean Baptiste Colbert’i, 17. yüzyılda Fransa’da sanayileşme ve yönlendiriciliği (dirigisme) kuran# merkantilizmi zirveye  çıkartan devlet adamı olarak tanıyoruz.

Döneminde Maliye Bakanlığı yapan ve sonraki yüzyıllarda Fransız İmparatorluğu’nun 18-19. yüzyıldaki güç ve etkisinin temellerini atan  Colbert, ülkesinin ihracat fazlasının artarak altın biriktirmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu amaçla hem devlet aygıtında düzenlemeler yaptı hem de Fransız sömürgeciliğini geliştirdi. Onun döneminde Fransa, Quebec’den Fransız Batı Hint’ine kadar sömürge imparatorluğunun da temellerini attı.

Colbert, daha sanayi devrimi yaşanmadan ülkesinde ithal ikameci bir system kurarak yurt dışından ithal edilen cam (Venedik’ten), tekstil ürünleri (Hollanda’dan) gibi alanlarda Fransa’nın yerli kapasitesinin kurulması için bir taraftan korumacı önlemler aldı, diğer taraftan da bu alanda kamu sermayeli büyük yerli şirketlerin kurulmasına öncülük etti. Bu yollarla ülkede yeni sanayilerin ve ekonomik faaliyetlerin oluşmasını sağladı. Kurduğu şirketlere ölçek ekonomisine ulaşmaları ve yabancı rakipleriyle rekabet edebilmeleri için tekelleşme yetkisi verdi.

Örneğin Colbert Fransa’da o dönemde revaçta olan ve Venedik’ten ithal edilen ayna imalatını ülkesine kazandırmak için devlet desteğiyle bir işadamına tekel yetkisi verdi ve Venedik’ten ustaları Paris’e getirdi. Kısa sürede gelişen Manufacture Royale Venedik aynalarına göre daha iyilerine imal etmeyi başardı. Venedik ise ayna ustalarının Fransa’ya göçmesini yasakladı. Bu şirket zamanla şu anda dünyanın en büyük cam üreticilerinden olan St Gobain haline geldi.

Fransa’da 1973’e kadar süren ‘30 muhteşem yıl’ döneminde yaşanan yüksek büyümelerin temelinde bu yeni Kolbertist ‘sanayi politikasının olduğu söylenebilir. Şimdilerde Fransa’da bazı çevrelerde yeni –Kolbertizm çağrıları yapılıyor.

Kolbertizm,  esasında bir sanayi ve ticaret politikası çerçevesi ve Avrupa tarihinde kamu ile özel sermaye çevrelerinin ‘işbirliğiyle’ kurtulan ve Avrupa yayılmacılığnda ve Avrupa içi rekonomik rekabette çok önemli rol oynamış çok sayıda örneği var; İngilizlerin dünyayı sömürgeleştirme döneminde kurdukları Muscovy Şirketi (1551’de kurulan Company of Merchant Adventurers to New Lands/Yeni Topraklara Yönelen Maceracı Tüccarlar Şirketi) ve sonrasında Doğu Hindistan Şirketi gibi.

Sanayi Devrimi sonrasındaki şartlarda, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlanmasnı müteakiben, Fransa’da ekonominin güçlenmesi için yeniden Kolbertizme başvurulması bu arkaplana dayanıyordu. Bugunün dev Fransız şirketlerinin tohumları o dönemde atılmıştı ya da o dönemde ‘rasyonalize’ edilmişti: Dassault, Elf, Areva, Aerospatiale (sonradan EADS bünyesine girdi) ya da Alstom gibi.