Archive February 1, 2011

Türkiye kendi otomobilini yapabilir mi?

Dünya Gazetesi, Küresel Bakış, 24 Ocak 2011

Eskişehir’de kurulu TÜLOMSAŞ ilk defa 1894 yılında Berlin-Bağdat demiryolunu inşa eden Almanlar tarafından kuruldu. Cumhuriyet döneminde önce TCDD’nin “Cer Atolyesine” dönüştürüldü (yani lokomotif tamir ve imalat fabrikası) sonra daTÜLOMSAŞ adında bir genel müdürlüğe. 1958’de Başbakan Adnan Menderes’in talimatıyla, TÜLOMSAŞ mühendislerinin tasarladığı ilk buharlı lokomotif olan Karakurt 1961’de üretildi. Türk mühendislerinin tasarlayıp üç prototipini ürettikleri Türkiye’nin ilk otomobili olan “Devrim” de TÜLOMSAŞ tesislerinde üretildi. Prototiplerden bugüne kalan bir tanesi Eskişehir’de, TÜLOMSAŞ fabrikasının içinde sergileniyor ve özel günlerde hala kullanılıyor.

TÜLOMSAŞ tesisleri Almanlar tarafından kurulduğu 19. Yüzyıl sonlarında ya da Karakurt’un imal edildiği 1958-1961’de G. Kore’li ROTEM firmasının imal ettiği bir lokomotif yoktu. ROTEM ilk lokomotifini 1964’de üretti. Bugün ise ROTEM dünyanın önde gelen lokomotif ve vagon üreticilerinden. İstanbul dahil dünyanın bir çok şehrinde ROTEM demiryolu araçları kullanılıyor. Read More

Sıcak Para – soğuk para ayrımı artık yok – Kötü para sızıntısı var

Dünya Gazetesi, Küresel Bakış, 5 Aralık 2011

Türkiye’ye (ve diğer yüksek getirili ülkelere) sıcak para akınının çok konuşulduğu bugünlerde tartışma daha çok 10-15 sene öncesindeki paratemetrelerle yapılıyor. Oysa bugünkü durum hem dünya hem Türkiye açısından çok farklı. Tartışmanın bugüne ait olmayan parametrelerle yapılması da her şeyden önce yanlış politika önerilerinin ortaya çıkmasına sebepe olma riskini taşıyor.

İktisatçıların hızlı sıcak para giriş çıkışlarına ve bunun ortaya çıkardığı risklere dikkat etmeye başlamasının 1997’deki Asya krizi olduğunu söyleyebiliriz. Carmen Reinhart, Guillermo Calvo, Graciella Kaminsky gibi iktisatçı ve pratisyenler Asya krizinden sonra yaptıkları araştırmalarda şu bulguları ortaya koydular:
• Gelişmekte olan olan ve gelişmiş ekonomileri finansal krizlere genellike yüklü ve hesapsız (kelime bana ait) sermaye girişleri sokuyordu. Read More

Türkler anjiyo cihazı yapabilir mi?

Dünya Gazetesi, Küresel Bakış, 15 Kasım 2010

Atatürk “beni Türk doktorlarına emanet edin” demişti. Nitekim, İbn Sina başta olmak üzere tarih boyunca tıp alanında büyük dehalar çıkarmış olan Türkler, Cumhuriyet döneminde de iyi doktorlar yetiştirdiler. İster uluslararası bilimsel dergilerde çıkan makalelere, ister kendi geliştirdikleri tekniklere bakın, tıp alanında fena bir durumda değiliz.

Gel gör ki, koltuk değneği ve eşdeğer ürünleri bir tarafa bırakırsak karmaşık tıbbi cihazlar konusunda aynı başarıyı gösteremiyoruz (ya da ben öyle zannediyordum). Oysa tıbbi cihazlar önümüzdeki on yıllarda ülkelere en çok para kazandıracak sektörlerin başlarında geliyor. Neden? Çünki dünya insanının geliri, sağlık bilinci/düşkünlüğü artıyor. Dahası, hayat beklentisi uzuyor ve yaşlı insanların sağlık ihtiyacı gençlerden daha yüksek. Dolayısıyla önümüzdeki on yıllarda tüketim bütçesinden sağlığa ayrılan pay artacak. Read More