Archive April 28, 2014

IMF dünya ekonomisini nasıl görüyor?

28.04.2014, Murat Yülek, Dünya

Çok tartışmalı bir kurum olsa da IMF’in dünya ekonomisinin gidişatı konusundaki görüşlerini önemsiyorum. Bunun basit bir sebebi var. Neredeyse tüm dünya ülkerini bir ya da birden fazla IMF iktisatçısı doğrudan izliyor. Buna, ülkelerde yerleşik olan IMF temsilcileri, ülke ve bölge departmanlarındaki ve ‘yatay’ bölümlerdeki (maliye, para, istatistik vb)  diğer iktisatçıları da eklemek gerekiyor.

IMF’nin geçen Bahar Toplantıları sırasında yayınladığı yeni Dünya Ekonomik Görününü (WEO) rakam ve raporu oldukça iyimser. IMF iktisatçıları dünya ekonomisinin 2014 ve 2015’de önceki beklentilere göre daha iyi bir performans göstereceğini düşünüyorlar. Bu beklentiler, büyümede iç talebe daha düşük bir rol vermek isteyen Türkiye  açısından da önemli. Read More

Sürdürülebilir kent lojistiği

21.04.2014, Murat Yülek, Dünya

19. yüzyılda Avrupa’da kentler hızla büyümeye ve kalabalıklaşmaya başladı. Bununla birlikte ‘hareket’ / ‘mobilite’ sorunları da büyüdü. Bu yeni sorunlar kent ulaşımıyla ilgili yeni çözümleri gerektirdi; yeni çözümler de yeni sorunları.

Bu sorun-çözüm-sorun devinimini görmek için kısaca Paris’e bakalım. 1830’larda ‘hareket’ ya da ‘hareketlilik’ sorununa ilk getirilen çözümlerden bir tanesi ‘atlı otobüslerdi.’ İçten yanmalı motorun henüz icad edilmediği bir ortamda at gücüyle çalışan ve çok sayıda insanı belirli noktalar arasında taşımaya yönelik bir çözümdü. Ancak atlı otobüsler, atlar ve yayaların aynı alanlarda hareket etmesi kaza ve kayıplara sebep oluyordu. Bu farkedilince, trafik yöneticileri, bazı yolları sadece taşıt araçlarına tahsis etti; bu yüzyıl açısından yabancı bir fikir olmasa da o zaman için ‘yeni’ bir fikirdi. Read More

Kahraman tersaneciler

14.04.2014, Murat Yülek, Dünya

Türkiye’de sanayici olmak zor. Ama sanayi olmazsa Türkiye önemli bir istihdam kaynağından ve döviz gelirlerimizin büyük kısmından mahrum kalırdı. Ayrıca, sanayi sektörünün ‘bağlantıları’ ve ‘pozitif dışsallıkları’ oldukça yüksek. Yani, özellikle gemicilik, otomotiv ya da havacılık gibi sanayi alt sektörlerinin canlanması kendileri dışındaki alt sektörleri ve hizmet sektörünü de canlandırıyor.

Lafı tersaneciliğe getireceğim. Yukarıda da değinildiği gibi bu sektörün dışsallıkları ve bağlantıları yüksek. Yani, sektörün canlanması, ona tedarikçilik yapan diğer sanayi kolları üzerinde de olumlu etki yapıyor.

Yıllar boyu bu sektör, gazetelerimizde, işçilerin can verdiği korku alanları olarak yer etti. Oysa sektör zirve yaptığı 2007 yılında doğrudan 34 bin kişilik istihdam üretti. Muhtemelen en az bir o kadar da dolaylı istihdam ürettiği düşünülebilir. Muhtemelen diyorum çünkü maalesef ülkemizde bu tip etki çalışmaları pek yapılmıyor. Bu dönemde, Çin, Güney Kore, Japonya gibi devleri bir tarafa bırakırsanız Türkiye, gemi inşa kapasitesi 1 milyon DWT, tamir kapasitesinde ise 15 milyon DWT ile yukarılara yükseldi. Read More