W’dan Zigzaga; Amerikan Toksik Varlıklarından Yunan Bonolarına Avrupa

W’dan Zigzaga; Amerikan Toksik Varlıklarından Yunan Bonolarına Avrupa

Kriz ABD finans piyasalarının bir ürünüydü. Ancak yaşlı Avrupa’daki etkileri ABD’nden daha büyük oldu. ABD’nde 2008 yılının ikinci yarısından itibaren 226 banka krize dayanamayıp kapandı. Yükümlülüklerini FDIC eliyle Amerikan devleti üstlendi. Avrupa’da ise İzlanda, İrlanda, Yunanistan derken sanki (zayıf) ülkeler kapanmaya başladı.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet, geçen Perşembe günü yaptığı basın toplantısında kısaca AMB’nın tahvil piyasasını rahatlatıcı bir tedbir düşünmediğini söyledi. AMB’nin, çürük Yunan bonolarını almasını bekleyen piyasalarda hayal kırıklığı oluştu. Fazla değil bir gün sonra piyasalar allak bullak olunca özellikle bankaların AMB’na baskıları arttı.
IMF ve AB Yunanistan’a 110 milyar avro’luk yardımı prensipte onayladı. Bu kurtarma operasyonu piyasaları rahatlatmadı. Önümüzdeki bir kaç günde satış baskısı devam ederse, bu kez finansal sistemi kurtarmak için AMB’nin devreye girmesi kesin olarak gerçekleşecek. Zira, Fransa Maliye Bakanı’nın Portekiz ve İspanya’yı Yunanistan’dan ayırırken kullandığı” onlar yalancı değil” sözü, bu iki ülkeyi (ve diğerleri) hakkında piyasa oyuncularının düştüğü derin paranoyayı hafifletmiyor. Bu baskı altında AMB’nın bono alma kararı vermesi piyasadaki likiditenin daha da artması manasına geliyor.
Öte yandan, krizin bu fazının Almanya, Fransa gibi Avrupa’nın güçlü ülkelerine de yayılmaması ve euro’nun çökmemesi için bu ülkelerde mali sıkılaşma dönemi başlıyor. Özellikle Fransa ve İngiltere üzerinde ciddi bir önlem paketi açıklamaları yönünde baskı var.
Kriz döneminde gevşetilen bütçelerin, geçen sene sonlarından beri tartışıldığı üzere krizden çıkış sürecinde sıkılaştırılması zaten isteniyordu. Ancak yakın zamanda, böyle bir daraltıcı politikanın zaten kırılgan olan Avrupa ekonomik büyümesi üzerinde negatif etkilerini görmeye başlayacağız. Dahası, Yunanistan gibi olmasa da özellikle Fransa’da hükümet üzerinde sosyal baskı oluşacak.
Kısacası, Avrupa’da durum kötü. Bir taraftan ilave parasal genişleme diğer taraftan prematüre mali konsolidasyon. Hükümetler üzerindeki sosyal baskıyı ve yeni uyanan rating kuruluşlarının tehditlerini de ekleyin. Ne enflasyon tahmini ne büyüme tahmini yapmak kolay. Yunanistan ve diğer toksik bonoları aktiflerinde taşıyan Avrupa bankalarının ve finans piyasalarının da durumu kötü.
Bana sorarsanız, bu köşede 2008 sonundan itibaren altı çizilen senaryo hala geçerli. AB ve ABD’de parasal genişlemenin kısa sürede çekilmesi zor. Hem kırılgan büyümenin devam edebilmesi açısından hem de yükselen bütçe açıkları ve borçlanma gereğinin piyasayı boğmaması için. Hem büyümenin desteklenmesi hem de sosyal baskılar sebebiyle mali sıkılaştırmanın da gerçekleşmesi zor. Bu, belirsizliğin (zigzagların) devam etmesi manasına geliyor. Bu arada, farklı sebeplerden, altın ve meta fiyatlarının güçlü kalmasını bekleyin.
Türkiye açısından, önemli bir ihracat pazarının düştüğü durum iyi haber değil. Ayrıca, genel kötümserlik ve şüpheden Türk bonolarının da zarar görmesi olası. Bu durumda kullanılması gereken en önemli araç “güvenilirlik idaresi.”