Otoyol özelleştirmelerinde yeni dönem

Otoyol özelleştirmelerinde yeni dönem

Murat Yülek, Dünya, 11 Mart 2013

Otoyol özelleştirmelerinde yeni politikanın halka arz olacağı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Bu tür kamu varlıklarının özelleştirmede halka sunulması temel politika olarak doğru ve faydalı. Ancak otoyollar açısından temel bazı zorlukları var.

Yakın zamanda özelleştirme sürecinden geçmiş olan ve değeri bu çerçevede piyasada belirlenmiş olan bir varlığın halka arzda daha yüksek bir değerden satılması nasıl gerçekleşecek? En azından değerin yükselmesi için ister halk olsun ister kurumsal yatırımcı, ileriye dönük beklentilerin değişmesi gerekiyor. Bu da zaman gerektiriyor.

İkinci olarak, halka arz edilecek otoyollar ayrı bir şirketin (özel amaçlı şirket) mülkiyetine verilmesi gerekiyor. Bu şirketi kim yönetecek? Yeni bir kamu kurumu mu kurulacak? Bu kurumun verimli çalışması bakım-onarım vs işleri verimli yapması gerekecek. Sukuk ya da gelir ortaklığı senedi gibi bir uygulama olursa yine bir şirket kurulacak ancak yönetim problem olmayacak.

Otoyol özelleştirmesi mülkiyet devri değil, 25 yıllık işletme devri şeklinde yapılmıştı. Kazanan şirketin bakım/onarımları yapma, ilave bazı yatırımları gerçekleştirme gibi yükümlülükleri var. 25 yıl sonra tüm bunlar tekrar devlete bırakılıyor. Trafikteki artışının otoyollara getireceği yeni değer artışı da.

Özelleştirmeyi, Koç-Ülker-UEM grubu 5.7 milyar dolarlık nihai teklifle kazanmıştı. Aşağıda göreceğiniz kaba hesaplarla bunun kötü bir fiyat olmadığı aşikar. Karayolları Genel Müdürlüğü web sitesindeki rakamlarına göre otoyollar 2011 yılında 426 milyon dolar seviyesinde gelir ve 163 milyon dolar seviyesinde de gider üretti. Yani net geliri 262 milyon dolar seviyesindeydi. Bu rakam 2012 yılında bir miktar düştü. Aynı rakamı 25 yıl boyunca her yıl yüzde 11 (yüzde 6 reel büyüme + yüzde 5 enflasyon) artacak diye varsaysanız (25 yıl boyunca büyümenin hiç azalmaması oldukça iyimser bir varsayım ) dahi yüzde 10 indirgeme oranıyla değer 6.6 milyar dolar, yüzde 12 indirgeme oranıyla ise 5.2 milyar dolar oluyor. Eğer büyüme oranının gelecek 25 yılda ortalama yüzde 8’de kalacağını varsayarsanız değer sırasıyla 3.6 ve 4.8 milyar dolar oluyor.

Devletin özelleştirmeden kazancı sadece bu değil. Bu fiyata devlet bütçesinin özelleştirmeden önce otoyollara harcadığı yılda 200 milyon dolarlık giderleri de eklemek gerekiyor. Yüzde on indirgeme oranından bu da 5 milyar dolarlık ayrı bir ilave değer ifade ediyor.

Mesele şimdi halka arz ya da gelir ortaklığı senetleriyle otoyolların 5.7 milyar dolarlık özelleştirmeden daha yüksek değerden halka sunulması. Bunun kısa zamanda yapılması zor. Zira değerin kısa zamanda yükselmesi imkansız. Beklenecek ve yeni oluşacak ekonomik parametrelerin otoyolların değerini (yani gelecekte üreteceği nakit akımlarını) yükseltip yükseltmediği teyid edilecek. Bu da takdir edeceğiniz gibi zaman alacak.
Tabi bu arada yatırımcının ne kadarının yerli halk, ne kadarının yabancı yatırımcıya ayrılacağı da konuşulmalı. Bu da yeni politikanın önemli bir boyutu.

Comments are closed.