Murat Yülek, Dünya, 1 Nisan 2013

İflas edeceği aşikar olmasına rağmen 2012 Ocak ayına kadar S&P Güney Kıbrıs’ı yatırım yapılabilir bir ülke olarak derecelendirmişti. 13 Ocak’da G. Kıbrıs’ın notunu BBB’den BB+’a indirdi. Eti budu belli olan G. Kıbrıs şimdi 16 milyar dolarlık kaynağa ihtiyaç duyuyor. S&P’nin ekonomistleri böyle!

Türkiye hakkında ise S&P önemli hatalarından birini 2011 sonlarında yapmıştı. Bakın 27 Eylül 2011 tarihinde bu köşede neler yazılmış (özetle):
“Geçen hafta Standard&Poor’s Türkiye’nin “yerel para cinsinden” notunu “yatırım yapılabilir”seviyeye yükseltti. Sağ olsunlar; ancak yine de kararlarını anlayabilmek güç… Türkiye’ye yerel para açısından yatırım yapılabilir notu verilirken yabancı para açısından hala yüksek riskli seviyesinde tutulması. Oysa yabancı para açısından Türkiye Cumhuriyeti borç kağıtları yerel paradan daha güvenli.

Rakamlarla açıklayalım. Türkiye’nin 2011’de 135 milyar TL değerinde iç borç servisi yapması bekleniyor. Buna karşılık, borçlanma planında dış borç servisi ise, iç borç servisinin yüzde 10’u civarında, sadece 17,8 milyar TL olarak hesaplandı. Yani kabaca 10 milyar dolar. Türkiye’nin brüt yabancı rezervleri (yani merkez bankası kontrolünde olan yabancı para rezervleri) geçen hafta itibariyle 87,2 milyar dolar. Yani bir yıllık borç servisinin neredeyse dokuz katı. Yine geçen hafta itibariyle kısa vadeli (yani bir seneden kısa sürede vadesi gelen) kamu dış borcu TCMB’nınkiler dahil 6,6 milyar dolar.

Yani yerel para açısından yatırım yapılabilir olarak değerlendirilen T.C. adlı hükümran borçlanıcının yabancı para cinsinden daha riskli değerlendirilmesi ciddi bir tezat.”

S&P, Türkiye’nin kamu ve özel sektör olarak dış finansman ihtiyacının 2011 yılında dış gelir elde etme kapasitesinin yüzde 150’sine ulaşabileceğini hesaplıyor. Bu durumda da kamunun (ve özel sektörün) yabancı para baskısı altında kalabileceğini ima ediyor. Bu riskten dolayı da T.C’nin yabancı para notunun yatırım yapılabilir seviye de olmadığını söylüyor.

Diyelim ki bu hesap doğru; eğer böyle bir risk gerçekleşirse ve ekonomi alt üst olursa yerel para cinsinden ödeme sıkıntısına girmeyecek mi Türkiye? O zaman nasıl oluyor da yerel para cinsinden kağıtlar düşük riskli, yabancı para cinsinden olanlar yüksek riskli oluyor? ABD gibi T.C. de para basar öder diye mi düşüyor S&P?”

Geçen Cuma S&P (nihayet) Türk bonolarının yabancı para cinsinden derecesini yükseltti. Tabi yatırım seviyesine değil. Bu (yetersiz) not artırımı için bazi sebepler düşünmüş S&P. Barış sürecinden bile bahsetmiş. Ancak ekonomik sebepler olarak basın bülteninde demiş ki; “ekonomi yavaş yavaş dengeleniyormuş; bu yapılırken maliye hala güçlüymüş. Daha da önemli bir buluş S&P’den: artık Türkiye yabancı sermaye çıkışlarına bayağı dayanıklıymış çünkü: yabancı para cinsinden kredilendirmede ihtiyatı önlemler devredeymiş; dalgalı kur iyi bir şeymiş ve bir de artık yerel para denomine sermaye piyasaları oldukça derinleşmiş.”

Efendim işte bu sebeplerden artık Türkiye uzun dönemli yabancı para denomine kağıtlar açısından kocaman bir BB+’yı haketmiş.

Eh bu sebeplerle bir buçuk sene sonra o da yetersiz not artırımına ne denir?